Yeni nesil savaş: ” SİBER SAVAŞ “
Estonya’daki kamu, banka ve medya internet siteleri, geçen yıl Rusya kaynaklı yüz binlerce bilgisayardan yapılan geniş kapsamlı, eşgüdümlü ve uzun süreli saldırılar sonucu çökertilmişti.
Rus yönetimini üç hafta süren saldırıları planlamakla suçlayan Estonya, ”siber terör saldırısına hedef olduğunu” belirterek, NATO’nun konuyu gündemine alması için diplomatik çabalarını yoğunlaştırmıştı.
Bazı diğer NATO üyesi devletlerin de talebi üzerine, NATO üyeleri Almanya, İtalya, İspanya, Slovakya, Litvanya ve Letonya, Estonya’nın başkenti Tallin’deki siber savunma merkezine katılım anlaşması imzaladı.
İnternet güvenlik şirketi ”McAfee”nin 2007 yılı sonunda hazırladığı rapora göre dünyada güvenliğe ilişkin en büyük tehditlerden birini, gelecek on yılda bilgisayar sistemleri üzerinde bir ”siber soğuk savaş” oluşturuyor.
Raporda, yaklaşık 120 ülkenin, mali piyasalar, resmi bilgisayarlar sistemleri ve kamu hizmetleri alanında interneti kullanmak için yollar geliştirdiğine dikkat çekiliyor ve istihbarat örgütlerinin halen, zayıf noktalarını bulmak için diğer devletlerin bilgisayar ağlarını sürekli sınayıp tekniklerini her yıl daha da geliştirdiğine dikkat çekiliyor.
Çin’in siber savaşın ön saflarında olduğu yorumu yapılan raporda, Washington’daki İstihbarat ve Araştırma Merkezinin Müdürü James Mulvenon’un ”Siyasi ve askeri amaçlarla siber saldırıyı ilk kullanacakların Çinliler olduğu” yönündeki ifadesine yer verildi.
Yani sıcak savaş, soğuk savaş derken artık yeni nesil bir savaşımız daha var: SİBER SAVAŞ! İnsanın doğası gereği içinde olduğu söylenen savaş güdüsünün yeni versiyonu. Aslında bu başlı başına farklı bir konu. Özellikle Amerikan filmlerini seyrederseniz, savaşın insanlığın gereği olduğu ve savaşsız bir dünyanın söz konusu olamayacağı mesajı verilir hep, peki bu gerçekten doğru mu?
Neyse biz şimdilik SİBER SAVAŞ’a geri dönelim. Yeni yeni tüm kamusal işlemlerini internete geçiren Türkiye’nin bu konuda herhangi bir önlemi var mı acaba? Üstelik biz de bir NATO hatta NATO Kurucu Üyesi iken bu yeni oluşuma neden katılmıyoruz?
En azından şu biliniyor: TÜBİTAK sanal dünyadaki savaşlarla mücadele için 40 kişilik bir ekip kurmuş. Bilgisayar Olaylarına Müdahale Ekibi özellikle enerji ve iletişim altyapısı, kamu hizmetleri, askeri sistemler gibi kritik noktalara yönelik saldırılara karşı ülkenin altyapısı olan sistemleri korumayı hedefliyor. Türkiye’nin bu konu hakkında da önlemler aldığını bilmek sevindirici.
Bir yanıt yazın