Roman, insanın veya çevrenin karakterlerini, göreneklerini inceleyen, serüvenlerini anlatan, duygu ve tutkularını çözümleyen, kurmaca veya gerçek olaylara dayanan uzun edebî türe ve bu türde yazılmış eserlere denir. Türkçe’ye Fransızca’dan geçmiştir.
Roman belli bir tarihsel ya da coğrafi çevre içindeki belli bir kişi ya da bir grup insanın başından geçenleri, bu insan ya da insanların iç ve dış yaşantılarını belli bir kronolojik, mantıksal, duygusal ya da sanatsal ilişkiyi gözeterek öyküleyen ve belli bir uzunluğu aşan anlatılar için kullanılan edebi terimdir. Edebi türler içinde en yenisidir. Çünkü matbaanın bulunması ve kentsoylu bir okur kitlesinin ortaya çıkmasından sonra gelişmiştir.
Tanımlanması zor bir edebi türdür. Gelişmesini tamamlamamış tek türdür denebilir.
Roman düzyazıyla yazılır. Anlatılan olaylar kahramanlık öyküleri değil, sıradan insanların günlük yaşantılarıdır. Anlatılan olaylar, saraylar ve savaş alanları gibi destansı mekanlarda değil, sokaklar, evler, meyhaneler gibi sıradan mekanlarda geçer. Kullanılan dil, nazım türlerinde olduğu gibi ağdalı değil günlük ve sıradandır.
Roman tarihe en bağlı edebiyat türüdür. Toplumsal, politik olaylar gelişmelerle de yakın ilişkidedir.
Roman, felsefe ve sanattan boş inançları kovmak ve bunların yerine akıl ve gerçeği geçirmek isteyen bir kültürel dönüşümün ürünüdür. Bu nedenle toplumların gelişimine, yani tarihe kopmaz biçimde bağlıdır. İnsanı, öncelikle toplumsal ve tarihsel bir varlık olarak konu alan ilk sanat türüdür.
Roman, kelime olarak Latince’den türemiştir. Roman dili, Romanca, ifadelerinden gelmektedir. Bir süre Roma’da konuşulan Roman dili ile, nazım ya da nesir olarak gerçek veya uydurma bir olayı anlatan eserlere roman denilmiştir.
Romanları şu isimler altında gruplara ayırmak mümkündür:
1.Aksiyon Romanları
Olay unsurunun ön plana çıkarılmasına dayanan romanlardır. İki çeşidi vardır:
- Polis romanı
- Macera romanı
2.Psikolojik Romanlar
Kişi unsurunun ön plana çıkarılmasına dayanır. Dış dünyadan çok, kişi ve iç dünyası esas alınır. Dış dünyaya kişinin iç dünyası ile ilgisi oranında yer verilir. Belli başlı çeşitleri şunlardır:
- Karakter romanı
- Tutku romanı
- Şuuraltı romanı
- Biyografik roman
3.Sosyal Romanlar
Kişi ve çevre unsurlarını ön plana çıkaran romanlardır. Bu romanlar bir çağı yansıtabilir, bir bölgeyi töreleriyle birlikte ele alabilir. Belli başlı çeşitleri şunlardır:
- Töre romanı
- Tarihi roman
4.Düşünce Romanları
Kişi unsurunu düşünce yapısı ve dünya görüşü bakımından ön plana çıkaran romanlardır. Bu romanlar daha çok bir takım görüşlerin savunulması, tartışılması, ya da çürütülmesi gayesiyle yazılmaktadır. Bu tür romanlara tezli romanlar da denilmektedir.
5.Fantazi Romanları
Hayal gücüne dayanan romanlardır. 19. yüzyılda ilimlerin gelişmesiyle yaygınlık kazanmıştır.
6.Egzotik Romanlar
Uzak, yabancı ülkeleri tanıtmak gayesiyle yazılan romanlardır.
Eserin özelliklerine göre yukarıdaki sınıflandırmaya tabi tutulabilen roman, sanatçının duygu, düşünce, görgü ve bilgisine göre de sınıflandırılabilir. Yazarın sanat felsefesine, kültür yapısına ve dünya görüşüne göre romanlar şu genel isimler altında toplanabilir:
a) Romantik Roman
His ve hayal unsurlarının ağırlık taşıdığı, belli bir şiirliliğin hakim olduğu romanlardır. Yazar coşkun bir his ve heyecan hali içindedir. Bu romanlarda yazar daha çok kendi şahsi duygularını ve maceralarını anlatır. Olaylar duyguların zengin dünyasında abartılarak daha etkileyici hale sokulur.
Bu romanların belirgin özelliği duygu ve hayalin bütün esere hakim olması, gözlem ve inceleme unsurlarının duygu ve hayal unsurlarının yanında silikleşmiş bulunmasıdır. bu akıma mensup sanatçılarda gerçeklerden çok, duygular ve hayaller önemlidir.
b) Realist Roman
Gözlem ve araştırma unsurlarının esas alındığı, his ve hayal unsurlarının ikinci plana itildiği romanlara denir. Realist romanlarda gerçekler, görülenler ve incelemelerin ortaya koyduğu neticeler önemlidir. sanatçı hiçbir surette kendi duygu, düşünce ve hayallerini eserine karıştırmaz.
Realist romancılar toplumun içinde titiz birer araştırmacı gibi incelemeler yaparlar, olayları ve karakterleri objektif olarak tespit ederler ve değerlendirirler. Gayeleri okuyucuya romantik romanlarda olduğu gibi kendi duygu ve hayallerini aktarmak değil, kendilerinin dışında var olan gerçekleri, canlı tablolar halinde, aslına sadık kalarak dile getirmektedir.
c) Natüralist Roman
Realist romanla büyük benzerlikleri vardır. Ancak natüralist roman realist romana göre ilme ve araştırmaya daha çok önem verir. Natüralistler gerçeğe bağlılıkta ve sosyal meseleleri araştırmada realistlerden çok daha fazla ilmi metotlara bağlılık gösterirler. Toplumu adeta bir laboratuar olarak düşünürler ve eserlerini bu laboratuar içinde, ilmi verilere kesinlikle bağlı kalarak kaleme alırlar. İnsanı ele alırken, biyoloji ilminin ortaya koyduğu gerçeklerden, toplumu ele alırken de sosyolojinin kanunlarından yola çıkarlar ve bu ilimlerin vardığı sonuçlara göre neticeye ulaşmaya çalışırlar.
Kaynak: Karşılaştırmalı Edebiyat Ders Notları-2005
GÖZDE der ki
ÇOK GÜZEL OLMUŞ BENCE, TEBRİK EDERİM SİZİ…
gözde der ki
bnce çok güsel we ayrıntılı ödewimi rahatlıkla yaptım teşekkürler İbrahim AVCI
aleyna dedi der ki
ben çok beğendim iyiki bu site varmış we bu ödev o kadar çok işime yaradı ki türkçe dersinden 100 aldım çok teşekkür ederim.
İbrahim Avcı der ki
İşinize yaradığına sevindim. 🙂
nurselin der ki
çok güzel olmuş