Bilindiği üzere, aksi bir durum gelişmediği takdirde, küresel ısınma sonucunda pek çok yerleşim yeri sular altında kalacak ve bu alanlarda yaşayan yaklaşık 250 milyon kişi göç etmek zorunda kalacak. Vincent Callebaut tarafından hazırlanan “Lilypad”, işte bu göç hareketine yönelik geliştirilen bir proje.
Su nilüferi yaprağından ilhamla geliştirelen prototip, insan ve doğanın işbirliği ile yeni yaşam yerleri yaratmayı hedefliyor. 500 bin m2lik yüzeye sahip olan şehir, karaya yakın yerlerde konuşlandırılabileceği gibi Gulf Stream ve Labrador akıntılarının yardımıyla kutuplar ve ekvator arasında seyahat edebilecek şekilde tasarlanmış.
Üzerinde 50 bin insanın yaşam sürecebileceği amfibik Lilypad, bahçeli evler, biribine bağlanan sokaklar ve ağaçlı yollar ile doğa ve insanın uyumuna sahip olacak. Güneş, termal, fotovoltaik, rüzgar, hidrolik, gel-git (tıdal), ozmoz, bitkisel arıtma, biyolojik atık gibi yenilenebilir enerjiler ile kendi enerjisini üretip doğaya hiçbir salınım yapmamanın yanı sıra, titanyum dioksit kaplı gövdesiyle atmosferdeki korbondioksiti de işleyebilecek.
Bir yanıt yazın